Ben         manevi miras olarak hiç bir ayet, hiç bir doğma, hiç bir donmuş ve         kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve         akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve         köklü zorluklar karsısında , belki gayelere tamamen eremediğimizi,         fakat asla taviz vermediğimizi , akıl ve ilmi rehber edindiğimizi         tasdik edeceklerdir. Zaman süratle ilerliyor ; milletlerin ,         toplumların , kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile         değişiyor. Böyle bir dünyada , asla değişmeyecek hükümler         getirdiğini iddia etmek , aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur.         Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya         çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler ,         bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse ,         manevi mirasçılarım olurlar. M. Kemal ATATÜRK

www.medigo.com.tr.tc

medigo@rt.net.tr
ICQ:22241084

ATA


Kim ne derse desin, bugünkü Türkiye'nin o karmakarışık dönemden sıyrılması için gereken her türlü çabayı gösteren, köhnemiş sistemi derleyip toparlayan, herşeye sil baştan başlayan, cesur, atak ve önder ruhlu bir kişilik olarak Atatürk, asla unutmamamız gereken, tarih kitaplarında ezberletilenin çok dışında başlı başına bir fenomendir.
Keşke onu anlayabilenlerden olsak.

Güneşi özledik
...

ANA SAYFA

  SPİL

YOLLARA DÜŞTÜM

YAKAMOZ

BODRUM'DAN KALKAN'A

AH GÜZEL İSTANBUL

BİR İSTANBUL SABAHI

ALBÜM (AİLE)

ALBÜM (EŞ-DOST)

ALBÜM (İŞ-GÜÇ)

  ÇİZİKTİRMELER

ŞİİRİMSİ

İPEK KANATLAR

  KOMŞU BAĞI

HOŞÇAKAL LİMANI

  İLETİLER

  ELEK

  ATA

DAĞARCIK

BAŞKA

ATATÜRK'ÜN TÜRK GENÇLİĞİNE HİTABESİ (Orijinal)

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı!
İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır.
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Ankara, 20 Ekim 1927

___________________________________________________

ATATÜRK'ÜN TÜRK GENÇLİĞİNE SESLENİŞİ(Yeni Türkçe)

Ey Türk Gençliği!

Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır.
Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel, senin en değerli güven kaynağıdır. Gelecekte de, yurt içinde ve dışında, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyen kötücüller bulunacaktır. Bir gün, bağımsızlığını ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan; ödeve atılmak için, içinde bulunacağın durumun olanaklarını ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanaklar ve koşullar çok elverişsiz olabilir. Bağımsızlığına ve cumhuriyetine kıymak isteyecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmedik bir utku kazanmış olabilirler. Zorla ve aldatıcı düzenlerle sevgili yurdunun bütün kaleleri alınmış, bütün gemilikleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesine düşman girmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acıklı ve korkunç olmak üzere, yurdunda, iş başında bulunanlar, aymazlık ve sapkınlık içinde olabilirler. Üstelik, hainlik de yapabilirler. Daha kötüsü, iş başında bulunan kişiler, kendi çıkarlarını, yurduna girmiş olan düşmanların siyasal erekleriyle birleştirebilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir.
Ey Türk geleceğinin gençliği!
İşte, bu ortam ve koşullar içinde bile ödevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!

Bunun için gereken güç, damarlarındaki soylu kanda vardır!

Söylev' den 20 Ekim 1927











Hit Counter

BİR KUŞ UÇUMU KADAR UZAĞIZ BİRBİRİMİZDEN BİR KANAT ÇIRPIMI KADAR YAKIN