![]() |
|
|
AH GÜZEL İSTANBUL |
Şanslıydım ben hep,
Hakkari'de kar kıyameti de yaşadım, |
|
![]() Dolunay güzeldir, dolunay İstanbul'da bir başka güzeldir. Gecesi lacivert bu şehir, alır götürür adamı yine İstanbul'a, kendi içinde sarıp sarmalar da bir bakarsın İstanbul olmuşsun, yaşar gidersin acısıyla tatlısıyla ama doymadan ama bıkıp usanmadan bu güzelliği. Gel yaşayalım bu şehri. Küçük kaçamaklar elverdiğince, küçük kaçamaklar özele özel. Çıkıvereceksin olsa da ayda yılda bir The Marmara'nın "roof"una, 'cappicino'nu içeceksin, daha bir seveceksin bu şehri, öğreneceksin yaşamı sevmeyi, yaşamayı bilmeyi. Olmadı, Çamlıca'dır yerin yayan, kimse istemez cebindekini, İstanbul senin, sen İstanbul'un, seyret de neresinden olursa olsun, İstanbul içine dolsun... Tepeden bakacaksın hayata
en tepeden bakabildiğince. Kaçıracaksın belki ayrıntıyı ama takılıp
da kalmayacaksın şu kısacık ömründe onlara; dolu Beyoğlu düşünü es geçmek olmaz, karışmak gerek kalabalığa bazen kalabalık içinde tek, bazen de tüm kalabalığa denk. Vitrinler, insan seli içinde akıp geçen, yıllar değil sanki geçen; tramvay sesi, cumbalardan sarkan hayat, hepsi sensin, hepsi İnci'de bir profiterolde gizlensin...
|
||
|
||
BİR KUŞ UÇUMU KADAR UZAĞIZ BİRBİRİMİZDEN BİR KANAT ÇIRPIMI KADAR YAKIN |