HER         SABAH GÜN AĞARIRKEN BEN DİLERİM YETER Kİ GÜN EKSİLMESİN         PENCEREMDEN AAH AAAH BİR NEZAKETLİ İNCE SÖZ DUYAR DA BELKİ BU         SARARMIŞ RESMİM HAYAT BULUR YENİDEN... KALDIRIMLARA SÜMBÜLİ BİR         YAĞMUR İNERDİ VE TİZ BİR KADIN SESİNDE BİR DEVİR İNLERDİ...

www.medigo.com.tr.tc

medigo@rt.net.tr
ICQ:22241084

ALBÜM (EŞ-DOST)

     Titresin bir mum alevinde o eski günler, bir gümüş çerçeveden seyret yine maziyi Bir nezaketli, ince söz duyar da belki, bu sararmış resmim hayat bulur yeniden der Sezen bir şarkısında; başlayalım fotoğraflarda dolaşmaya, yeter ki hep yaşasın hiç unutulmasın ve solmasın...

ANA SAYFA

  SPİL

YOLLARA DÜŞTÜM

YAKAMOZ

BODRUM'DAN KALKAN'A

AH GÜZEL İSTANBUL

BİR İSTANBUL SABAHI

ALBÜM (AİLE)

ALBÜM (EŞ-DOST)

ALBÜM (İŞ-GÜÇ)

  ÇİZİKTİRMELER

ŞİİRİMSİ

İPEK KANATLAR

  KOMŞU BAĞI

HOŞÇAKAL LİMANI

  İLETİLER

  ELEK

  ATA

DAĞARCIK

BAŞKA

new york new york
Bir martıdır o, gökte ararsın nerede bulursun, nerelere gider neler yaşarsın. Bir insan düşün 'insan' gibi bir insan hem; işte öylesi ve ben
1999 Central Park, New York-ABD

fufu
Sezen'i ilk sen sevdirdin bana, en çok da çeşit çeşit pencerelerden bakmayı gösterdin hayata; sonraları ben buldumsa da yolumu tozunu kirini arındıran sendin o ilk camların 1994 Koşuyolu

appuş
Kankardeşim, mantık yönüm, akıl defterim, süperegom, badem şekerim, haset bilmez gözüm; sen var ya sen, iyi ki varsın
1993 Ankara

uçurtma
Ben hep şanslıydım aslında... Bazen en zor koşullarda yaşadım ama 'dostluk' dediğin şey hep yanımdaydı. Uçurtmalar saldık göğe, ipini hiç bırakmadık...
1996 Hakkari

çamlıca
Ne mutluluklara tanıklık yaptım ben, ne güzelliklerde tanık oldum; yaşadım, paylaştım, İzmirlerden göçmen kuşlar uçtu, İstanbul'a kondu, yerleşti, buralı oldu artık o...
25/08/ 2002 Çamlıca Tepesi

yeşilköy
Bir deniz kıyısı seni tanıdığım yer, sonra buluştuğumuz yer yine bir deniz kıyısı; gezdiğimiz yer hep kıyılar. Yaşamın kıyısında bekliyoruz geleceği, atıveriyoruz kendimizi sulara bazen, bazen de öylece izliyoruz olanı biteni. Sen daha bir güzel izliyorsun, daha bir güzel anlatıyorsun gördüklerini. "Dostluğunun bir dokusu olmak kadar büyük olur kuytular" diye yazmışsın bir şiirinin başında, beni hiç yolcu etme sakın "Hoşçakal Limanı"ndan...
1997 Yeşilköy

Hit Counter

teleferik
Birini düşün, nasıl geveze nasıl sevimli ve nasıl asılmış yaşama sımsıkı; insana yaşama enerjisi yükleyen, deli-dolu ve efendi, kardeşim olsan bu kadar sevmezdim seni. Bana bilgisayarı zorla aldıran sensin, ne güzel geçinip gidiyordum emektar daktilomla...
Ağustos 1997 Teleferik-İzmir

hidiv
Yıllar su gibi akıp geçerken, dönüp bakıyorsun da ardına, akıp giden alıp götürmemiş birşeyleri; tüm güzellikleri taşımış beraberinde, yanı başımda... 22/09/2002 Hıdiv Kasrı

fenerbahce
Pamukhelva yiyecek yaşlarda tanıdık birbirimizi ve en güzel kartpostalları gönderdik, inci gibi yazılarla süsledik içini, inci gibi sözlerle de. Araya yıllar girdi yollar girdi sonra ama hiç unutmadık. Hatta tam unutmamışken üstelik yine yeni güzellikler süsledi yaşamı, çizgilerimizi denk düşürmeyi de öğrendik... 1997 Fenerbahçe

capitol
Sanırım üç yaşındaydım seni tanıdığımda. Bahçenizde akşam sefalarının yapraklarından hazırlayıp turuncu renkli plastik tabaklarda servis yaptığın 'yemeklerden' yedirirdin bana. Tadı berbattı yaprakların ama zevkliydi oyunlarımız. Sonra ilkokul ve ortaokul, yollar bir ayrıldı bir birleşip durdu. Ömrümün en güzel mavi gözleri hep böyle güzel kal ve hep böyle güzel bak yaşama...
2001 Capitol-Altunizade

felsefe koridoru
O koridorlarda geçti dört yılımız, sonra bugüne ulaşan hayat. Dinledin beni bıkmadan usanmadan, çok çaba harcadın anlamak için anlatamadığım sözcüklerimden; neşenle, hüznünle, çılgınlıklarınla derin iz bıraktın bende, hiç uçup gitmemecesine... 1993 Felsefe Koridoru, Üniversite İstanbul

vapur
Bir vapurdan izledik Eminönü-Kadıköy arasını, vapurlara simit attık kimi zaman ama en çok da sağlam düğümler gönül bağına. Bana 'medi' demesinden zevk duyduğum yegane insanlardan biri oldun hep...
1993 Vapurda...

selimiye
Dünyanın bir ucundaki birini tanıdım dünyanın öteki ucunda. Sonra geldik İstanbul'a bu anı sabitledik. "O" denen şeyi en iyi anlayan o, belki de bu yüzden önemi... / She is the one who knows "O", may be that's why she is important so...
2000 Selimiye-İstanbul

kaş
Bir dağda tanıştık bir denizlerde karşılaştık. Asker karavanasını bölüştük Hakkari'de, leziz yemekleri tattık Kaş ve Kalkan gecelerinde. İstanbul hep paylaştığımız gökyüzü oldu zaten, iyi ki de öyle... Askerlik daha bir kolaydı varlığında tatilse kat kat güzel, iyi ki karşılaştık seninle Doğu'da da Güney'de de...
20/08/2002 Kaş

karadeniz
Güller açar yüzünde, sırlar açar gülüşünde, sırlar anlatmaktan çekinmediğim. Paylaşmayı bilen, anlamayı, anlatmayı ve dinlemeyi de üstelik. Öyle yeşil diyarlarda...
Ağustos 1998 Karadeniz

Hayatta en zor olan bir insanı tanımak
Kabul etmek huylarını değişmeden bir olmak...

Belki birgün sen...

BİR KUŞ UÇUMU KADAR UZAĞIZ BİRBİRİMİZDEN BİR KANAT ÇIRPIMI KADAR YAKIN